Boşanma Davasında Ziynet Alacaklarının İspatı

Bir evlilik birliği içerisinde taraflar, evlilik devam ederken, boşanma davası sırasında veya boşanma gerçekleştikten sonra diğer eşte kalan ziynet eşyalarını talep edebilir.

Son Yargıtay kararları ışığında, düğünde takılan takıların kadına ait olduğu kabul edilmektedir. Yargıtay’ın bu uygulamasının nedeni, ziynetlerin örf ve adetlere göre kadının güvencesi olarak görülmesidir.

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2022/506 Karar Numarası: 2022/5879 Karar Tarihi: 15.06.2022 kararında : “…Hayat deneylerine göre olağan olan, bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması ya da evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle bunların davalı erkeğin zilyetlik ve siyanetine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan, söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev’idendir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi gizlemesi her zaman mümkündür. Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların yanında olmadığını, götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır.” denilmiştir.

Ziynet eşyalarının kendisinde olmadığının ispatı kadına aittir.

Davacı kadın taraf ziynet eşyalarını beraberinde götürmediğini ispatlaması gerekmektedir.

Bununla birlikte, evlilik birliği devam ederken ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının onayı ve bilgisi dahilinde , kocaya verilmesi halinde, kadın bu ziynetleri talep edemez.

Ziynet eşyalarının, iade edilmemek üzere verildiğinin ispatı erkeğe aittir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas Numarası: 2012/6-1849 Karar Numarası: 2013/1006 Karar Tarihi: 03.07.2013
“….Yukarıda bahsedilen düzenlemelerden hareket edildiğinde, evlilik birliği içerisinde ortak giderler için bozdurulan ziynetlerin iade edilmemek üzere erkek eşe verildiği vakıasının ispatı halinde, davalı erkek lehine hak çıkacağından, ziynetlerin kadına iade edilmemek üzere bozdurulduğunu kanıtlama yükü de erkek eşe aittir. Öteki deyişle, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkek eşe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iade yükünden kurtulur.

Bu durumda, yukarıda bahsedilen ilkeler ışığında olay değerlendirildiğinde; davalı kocanın ziynetlerin, davacı kadın tarafından iade edilmemek üzere verildiğini kanıtlaması gerekir. Başka bir anlatımla; davalı eş tarafından bozdurulan ziynet eşyalarının davacı kadın tarafından iade edilmemek üzere verildiğine ilişkin ispat yükü davalı eşte olduğuna göre, davalıya bu husustaki delilleri sorulup toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
O halde Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.” Denilmiştir.